Allah'i Tek, Tanrisi Çok Dünya (PDF)

Allah'i tek, Tanri'si çok bu dünyaya sigamadim bir türlü. Agri Dagi'nda bin yillik acilarimi birakarak geldim buralara... Nasil unutabilirim Sinek Yaylasi'ni, Kiliç Gedigi'ni, Zilan Deresi'ni Ölülerim sahipsiz kaldi oralarda, Ege'de daha dün kazdik ilk mezarimizi. Duygularimiz gurbet hasretinde sürgün. Özlemisim vallahi Murat Nehri'ni Yavas akardi, derinden... Sazan baliklarinin kokusu hala tüter burnumda. Çiris otunu, dag mantarini yerdim, kizil silan serbeti içerdim. Subat sogugunda al al olurdu yanaklarim. Yine de zatürree etmezdi beni insafsiz zemheri... Simdi Ege'de yasiyorum. Denizi, plaji, zeytin bahçeleriyle her bir kösesi bir cennet parçasi... Narenciye bahçelerinde geziniyorum, yine de gözlerim ariyor, ariyor fakat bulamiyor kardelenleri. Simdi de diyorum ki kendime: Kir, parçala üzerindeki tunçtan zirhini. Aç yüreginin kapilarini Tasir sabrini... Içindeki zehirleri akit Bosalsin çileli hasretlerin, dinmeyen öfkelerin... Bak orada nasil yeniden filizlenir sevgi tomurcuklari... Dünkü çocuksun sen. Her seye gücün yetmez, düsünme fazla. Bent olma dertlerin nehirlerine. Dertler asar bendini, kalirsin kumlarin arasinda sahipsiz; arayanin, soranin olmaz... Unutulursun ebediyen... Karanliktan çevir yüzünü.... Günese dogru... Bak günes parildiyor, dünyayi kucaklamis... Sen de günesi kucakla, sonsuz günbatimi yakin... Yüregini isit, isit ki askla dolsun... Kurumus duygularin yeniden yesersin.